AKÇAKENT
Bahçesinde gonca güller açılmış.
Çiçeklenmiş, kokar dalın Akçakent!
Etrafına lale sümbül saçılmış.
Yeşile karışmış alın Akçakent!
Kırşehir ilindir mermerden taşı...
Çeker yiğitlerin her yerde başı.
Ekmeği lezzetli tatlıdır aşı.
Dökülür petekten balın Akçakent!
Çerkez köyü diye söylenir şanın.
Damarında atar asil Türk kanın.
Mahsenli köyünde şıh Alim canın.
Bozkır diye çalar telin Akçakent!
Bahçesi meyveli dağlar meşesi,
Ötüşür kuşları boldur neşesi.
Sevenlere açık gönül köşesi...
Gel gel eder bize elin Akçakent!
Çiçekhane türben yüzüne bakar.
Al yeşil giyinmiş kızlar can yakar.
Kaynak pınarları buz gibi akar.
Çağlar derelerden selin Akçakent!
Yağmur dede gelmiş geçmiş buradan.
Unutulmaz yıllar geçse aradan.
Ne güzel yaratmış seni yaradan.
Çiğdemli yamacın belin Akçakent!
Dik durur zalime yoktur minneti.
Bağlar çiçek açmış yeşil cenneti.
İlminde ibadet farzı sünneti.
Aşıklar diyarı ilin Akçakent !
Ramazanım derki serindir yazın.
Öter göllerinde ördeğin kazın.
Yaslanıp dağlara çalınca sazın.
Bozlak söyler senin dilin Akçakent!
Temmuz 2005